SEYYİD NESİMÎ

FUZULÎ
3 Mayıs 2014
PİR SULTAN ABDAL
4 Mayıs 2014

SEYYİD NESİMÎ

(1369 – 1417)

XIV. yüzyılda Azerî Türkçesi ile coşkulu ve lirik şiirler yazan Nesîmî'nin hayatı hakkında rivayetlere dayanan ve birbiriyle çelişen çok az bilgi bulunmaktadır. Soyu Peygamber'e dayandığı söylenen Nesîmî'nin asıl adı İmadüddîn, bir başka iddiaya göre de Nesîmüddîn'dir. Onun; Şamahı, Şiraz, Diyarbakır veya Bağdat yakınlarındaki Nesim kasabasında doğduğu; Diyarbakır, Irak ve Tebriz taraflarında yaşadığı ve I. Murad devrinde Anadolu'ya geldiği rivayet edilir. Şiirlerinden devrinin medreselerinde okuyarak iyi bir eğitim gördüğü anlaşılmaktadır.

Görüşleri yöneticileri rahatsız etmeye başladığında, benzer vakalarda olduğu gibi, Nesimî de takip edilmiş ve Mısır Çerkez kölemenleri hükûmdarı El-Müeyyed Şeyh'in emriyle Şam'da derisi yüzülerek öldürülmüştür. Cesedinin bir hafta halka gösterildiği, ayrıca öldürüldükten sonra derisini omzuna alıp 7 kapıdan aynı anda çıktığı rivayet edilir.

Tasavvufa şiirlerinde en geniş şekilde yer veren bir şairdir. Nesîmî'nin sanat ha-yatını iki devrede ele almak mümkündür. Hayatının ilk devresinde Hakk'ı, aşkı, doğru yolu arayan bir Nesîmî vardır. Bu dönemde Celâleddîn-i Rûmî'nin etkisin-dedir. Nesîmî'nin şiirlerinin asıl coşkulu devri Fazlullah-ı Hurufî'nin

(öl.1394) kurup geliştirdiği, harflerin sırlarına dayanan bâtinî bir akım olan Hu-rufîlik ile tanışmasından sonradır. Bu inanca sahip olanlar, varlığı ve yaratılışı harflerle izah etmeye çalışırlar. Nesimî Hurufîlikliği ilâhî sırları çözmek için yeterli bulmuştur. Böylece Kur'an-ı Kerim'in sırlarının çözüldüğüne inanarak Fazlullah'ın dervişleri arasına katılıp onun büyük bir propagandacısı olmuştur. Hayatının bu ikinci döneminde coşkulu şiirler söylemeye başlamıştır.

Kalbim Defter, Dilim Kalem Yazarım

Kalbim defter, dilim kalem yazarım
Hakikat emrini duyaldan beri
Yitirdim Leyla'mı gurbet gezerim
Mecnun gibi aşka uyaldan beri

Bize dört kitaptan haber verildi
Kamil olduk akıl başa derildi
Kafir Şeytan merdut oldu sürüldü
Hakkın dergahından sürelden beri

Çıkıncak Mi'raca Hazret-i İmam
Diledi Mevladan ümmetin tamam
Nur ile sarıldı bu cümle alem
Saadet tacını geyelden beri

Mahlasım Nesimî ismim ALİ'dir
Bu çarh dönmektedir, sanman halidir
Şükür kalbim iman ile doludur
Cürm-ü isyanımız bilelden beri

Seyyid Nesimi
Ben Yitirdim Ben Ararım

Ben yitirdim ben ararım
Yâr benimdir kime ne
Gâh giderim öz bağıma
Gül dererim kime ne

Gâh giderim medreseye
Ders okurum Hak için
Gâh giderim meyhaneye
Dem çekerim kime ne

Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına
Ben doldurur ben içerim
Günah benim kime ne

Ben melâmet hırkasını
Kendim giydim eğnime
Ar ü namus şişesini
Taşa çaldım kime ne
Sofular secde ederler
Mescidin mihrabına
Yâr eşiği secdegâhım
Yüz sürerim kime ne

Gâh çıkarım gökyüzüne
Hükmederim kaf'tan kaf'a
Gâh inerim yeryüzüne
Yâr severim kime ne

Kelp rakip böyle diyormuş
Güzel sevmek pek günah
Ben severim sevdiğimi
Günah benim kime ne

Nesimî'ye sordular li
Yârin ile hoş musun
Hoş olayım olmayayım
O yâr benim kime ne

Seyyid Nesimi

Sorma Be Birader Mezhebimizi

Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır

Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat bağında hata bilmeyiz
Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır

Bizlerden bekleme zühd ü ibadet
Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet
Tevalla olmaktır bize alamet
Sanma ki sağımız solumuz vardır

Ey zahit surete tapma hakkı bul
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul
Hakikat şehrinden geçer bize yol
Başka şey bilmeyiz Ali'miz vardır

Nesimi esrarı faş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakk'ı bilmeyene Hak olmaz yakın
Bizim Hak katında elimiz vardır

Seyyid Nesimi
Vahdet Kaynağından Dolu İçenler

Vahdet kaynağından dolu içenler
Kanmıştır badeye şarap istemez
Hakikat sırrına candan erenler
Ermiştir mahbuba mihrap istemez

Bu yolda can yoktur, canan isterler
Gönül kabesinde erkan isterler
Adem'e secdeyi her an isterler
Başka bir ibadet, sevap istemez

Ariftir mushaftan dersler okuyan
Tevrat'ı İncil'i ezber okuyan
Cemal-i mushafı bir bir okuyan
Almıştır fermanı Kur'an istemez

Nesimi'yem aşkla zar-u zar olan
Ezel ikrarında ber karar olan
Kiramen katibe yar-ı gar olan
Düşmüştür defteri kitap istemez

Seyyid Nesimi
Şem'e Düşen Pervâneler

Şem'e düşen pervâneler
Gelsin bir hoşça yanalım
Aşka düşen divâneler
Gelsin bir hoşça yanalım

Yanmaktır bizim kârımız
Harcedelim hep varımız
Pervâneler yâranımız
Gelsin bir hoşça yanalım

Varım söylen şol bülbüle
Neden âşık olmuş güle
Ermek istersen ol Kül'e
Gelsin bir hoşça yanalım

Bülbül yuvan yıkıldı mı
Yavrun yere döküldü mü
Ölüm sana dokundu mu
Gelsin bir hoşça yanalım

Nesimî döğünsün taşlar
Akıtalım gözden yaşlar
Hak tariktir hey kardaşlar
Gelsin bir hoşça yanalım

Seyyid Nesimi